Rahmi M. Koç Müzesi
Cunda adasının merkezinde; Taksiyarhis kilisesini bahçesindeki evde yaşayan teyzenin bezgin hallerle
pencereden attığı koca anahtarla açıp görülebiliyorduk. Rahmi Koç vakfına
geçici tahsisle devredilen kilise temizlenmiş, paklanmış. Oyulmuş gözlerle
bekleşen freskler, sağı solu kazınmış duvarlar yenilenmiş, tavana kadar falanca
buradaydı yazıları silinmiş. İçi dışı sıvanmış, mamur hale getirilmiş.
Bu kadar
işlem gören kilise sanki yeni yapılmış, yeniden doğmuş gibi tüm azametiyle tam
ortasında durarak Cundayı denetliyor. Bu kilisenin perişan hallerini gören
biriyim. Yenilenme projelerine eski formu bozuldu ne oldu böyle diyenler; ben
sanat tarihçisi değilim. Sadece toplama çıkarma yaparım, restorasyondan
vatandaş olarak anlarım. İyi olmuş diyorum.
Taksiyarhis kilisesi=Rahmi Koç
müzesi, Koç ailesinin;Metropolitanda sponsor oldukları salona KOÇ FAMİLY diye
yazmışlar, tüm köklü sanayi kuruluşları gibi sanata, kültüre destekle ayakta
kalabileceklerini bilerek yaptıkları işlerin bir parçası.
Giriş katında kilisenin dünü,
bugünü bilgileri yer alıyor.
Belli bir teması olmayan müzede ille de bir tema
belirtilecekse denizcilik diyebilirim.
Sanayide kullanılan buhar makineleri, çeşitli gündelik eşyalar, dikiş
makineleri, atlı arabalar;en çok ilgimi çekenler, sağlık gereçleri, maket tren
ve gemiler sergileniyor. Kilisenin mahzeni kalın şeffaf akrilik ile örtülüp içine
amforalar yerleştirilmiş.
Koca koca insanlar üzerinde pıtır pıtır yürüyor ama
ben zorla, ayağımı sürüye sürüye, milim milim gidip en kısa sürede hemen yanında sergilenenlerin arasından kendimi betona attım. Betonu sevmiyoruz ama beni ölmekten(!)
kurtardı.
İkinci kat oyuncak galerisiymiş.
Çıktım. Amanınnn çıkmaz olaydım mı desem ne desem bilemedim.
Birkaç oyuncak
tren ve ahşap oyuncak ile iki küçük köşe dışında Meral Urcun ve Lale Doruk
adında iki gezgin kadının seyahatlerinde gittikleri ülke bebeklerini evde koyacak
yer bulamayınca mı başka sebeple mi bilinmez buraya getirdiğini gördüm.
Ayyy ne kötüyüm, bana bir şey ifade
etmedi diye tu kaka dedim. Ayıp oldu sanırım. Bebek sunumları belki çocuklara
uzak ülke folklorü hakkında bilgi veriyordur.
Bir de Barbie bebek köşesi var.
Bakın burada mühim bir şey öğrendim. Barbie bebekleri, Ruth Handler adında bir
anne çocukları Barbara ve Kenneth için yapmış.
Müzenin epiciği bu kadar.
Giriş ücreti sanırım beş lira. Öğretmen
ve öğrencilere ücretsiz.
http://taksepetikoluna.blogspot.com.tr/2014/07/basligi-kendinden-ayvalik-yaz.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder