17 Aralık 2010 Cuma

YEKPARE-HAYDARPAŞA

YEKPARE-HAYDARPAŞA

Haydarpaşa garını yangının olduğu günkü renk cümbüşü dışında ilk kez böyle gördünüz. Ben de...
Ne tuhaf değil mi yangından söz ederken bile renk cümbüşü nitelemesini kullandım. İçim sızlamasına rağmen.       
Haydarpaşaya renk çok yakışıyor. Yangını görmedim. İyiki görmedim. İçim elvermedi, yazılı ve görsel medyadan da izlemedim.
Yekpare'ye gelince muhteşem olduğunu düşündüm. Kim yapmışsa emeklerine sağlık dedim. Bu tarz çalışmayı ilk düşünene teşekkür ettim. Müziklerini kulağıma doldurdum. Tema etkileyiciydi ama müziksiz olmazdı. Etkinliğin ilk gününü kaçırdık. İkinci gün bütün gün soğukta, sokaktaydım(k). Ancak karar vermiştik, izleyecektik. Arkadaşlarımızla buluştuk. Aman ne soğuk bir hava, yanında da yağmur, boran. Sırılsıklam olduk. Böylesi bir havada görüş kalitesi düşük olduğu için çok ta bir şey anlamadık ama müziği dinleyebildik. Temayı kaçırdık biraz. Zaten katılım hava durumu dolayısıyla pek azdı. Kelaynak kuşları gibi az sayıda izleyici vardı. Ertesi gün kaçırdığımız tema kısmını ve müzikle düetine katılmak için tekrar Kadıköy iskelesindeydik. Bu kez hava muhalefeti yoktu. Kelaynak kuşlarının sayısı ise epeyceydi.
Kaçırdığınız için üzülün..

8 Aralık 2010 Çarşamba

KÜFÜR

KÜFÜR
Erkekler kendi cinselliklerini de aşağılayan kimi küfürleri neden ettiklerini ve ne anlama geldiğini sanıyorum ki bilmiyorlar. Cinsellik yaşamın bir parçası ve bunu aşağılık bir durum olarak düşündüğünüzde sizin durumunuzu düşünmek gerek derim.
Son zamanlarda kimi genç hanımların erkeklerin kullandığı türden küfürlerle haşır neşir olduğunu duyuyorum. "Kendinizi eşya olarak gösteren bu ifadeyi neden kullanıyorsunuz?" diye bağırmak istiyorum.
Bir de kadınların şeytanla işbirliği yapması meselesi var. Bir kadın "Biz kadınlar dünya kurulduğundan beri Şeytanla işbirliği içindeyiz. Erkekler dikkat!" diyebiliyorsa kendi cinsini ikinci sınıf yapmış olmaz mı?
Çok mu abartıyorum. Biri bana söylesin lütfen..

İSTATİSTİK

İSTATİSTİK
Kimileri, son günlerde sıkça, şiddet gören kadınlarla ilgili istatistik yayınlıyor. Facebook sayfamı ya da postamı açtığımda bu ve buna benzer yayınları görüyor ve şaşıyorum. Şaşmamın nedenlerinden biri eğitimli kadınların daha çok şiddet gördüğü savı. Ben esasen buna inanmıyorum. Eğitimli kadınlar da şiddet görüyor elbette ama belirtilen sayılar onların daha çok şiddet gördüğüne işaret etmiyor. Bence bakın bence diyorum daha az eğitim alan ( eğitim almak illede okulda matematik, fizik, tarih, coğrafya edebiyat vs. dersleri almak değildir.) kadınlar şiddet gördükleri eşleri, babaları, anneleri, kendilerinden küçük ya da büyük kardeşlerinin yaptıklarını doğal yaşamın parçası zannedebiliyorlar. Bu da etkiye tepki vermemek gibi bir sonucu doğurabiliyor.
Yani esasen önce gözlerini açıp fiziksel, sözlü ya da ruhsal şiddete maruz kaldıklarını farketmeleri gerekir. Tanıdığım ve aile içinde çeşitli şekillerde şiddete maruz kalıp istatistik yayınlayanlar var ve cidden olayın farkında değiller. Yayınladıkları istatistiklerdeki kendi konumuna uygun sayının karşısına bir ilave yapabilir ya da kendilerini korumak için önlem alabilirler.
Uyanın, uyanın, uyanın!

14 Ekim 2010 Perşembe

GÖRÜN BAKIN NELER OLDU
Bu arada ben küçük bir operasyon geçirdim. Elimde minik ve cüssesiyle ters orantılı rahatsızlık veren bir oluşuma daha fazla dayanamadım. Kuaförüme, arkadaşlarıma ve kendime bu oluşumun ne olabileceği konusunda sorular sordum. Bilirkişilerin hepsi farklı yanıtlar verdiler. Yanıtlar arasında uyum yakalayamayınca ben de daha az bilen birine, bir tıp doktoruna danıştım. O da bir genel cerrah önerdi. Az da bilse tıp doktorunun dediğini yapmayı tercih ettim. Hakikaten az biliyormuş. Genel cerrah dedi ki "Ben bu işten anlamam. Plastik cerrah ne derse odur." Eh peki. Plastik cerrahım sevimli bir genç. Hemen operasyon hem de pazartesi dedi. Yatışım yapıldı. İzinli (numaradan) olarak eve gittim. Pazartesi sabah gittiğimde kahvesini içiyordu. Ben de biraz salınarak, oyalanarak gitmiştim. Vazgeçtiğimi sanıp sevinmiş galiba. Neyse ameliyathaneye girerken galoş giymem gerekiyormuş. Giydim ama vallahi onları aldatmışlar. Uyduruk şeyleri satmışlar. Beş metre gitmeden ayağımdan çıkmışlar. Birini ayakkabımın ucunda sallanırken gördüm, herhalde diğeri odanın dışında kalmış. Elemanlar gelene kadar ben de oyalanayım dedim ve kendimi galoş kutusundan galoş alırken buldum. Elimde galoşlarla ameliyatın olacağı odacığa girerken görevli demez mi "onları dışarıdan girerken giyecektiniz hamfendi.." Gülmek geldi içimden. Sıra geldi lokal anestezi uygulamasına elim uyuşmamak için direndi ama kaçamadı. Adeta betonlaşan elime uyuşana kadar yaptıklarını biliyorum ama inanın kolumu kesselerdi sanırım anlamazdım. Küçük bir kavanozun içinde kist dedikleri ve bünyem tarafından üretilen o iğrenç şeyi gördüm. Aslında görünüşü iğrenç falan değil. Ben varlığından hoşlanmadığım için öyle tanımlıyorum. Yaklaşık on gün sonra ak mı kara mı belli olacak. Canım patoloji çalışanları bana bir torpil yapıp bening raporu yazarlar artık.

29 Eylül 2010 Çarşamba

Koca yaz geçti yazamadım..
Aslında yazmayı sevmediğim tescilidir. Neden açtım ki bu sayfayı diye soruyorum. Belki de bir şeylerden uzak kalmamak içindir. Eylül geldi. Ben yine MYO da derslere başladım. Öğrencilerle birlikte olmak güzel. Dört ayrı programda dersim var. Salı ve Çarşamba günleri. Böylece mesleki yozlaşma yaşamamış oluyorum.
Bu hafta aksilik olmazsa Bursadayım. Biraz özlem gideririm.
Hoşçakalııııııınnn

11 Temmuz 2010 Pazar

DÜNYA KUPASI FİNALİ
Nihayet final günü geldi. Yaşasın vuvuzeladan kurtuluş. Bu yazdığımı okuyan sadık bir izleyici zannedebilir ama değilim. Evde izlendiği için arada gözüm kayıyor. Futbolcular ne sebeple bilmiyorum ( açıklamaya kalkanı yakarım) sahaya minik, şirin çocuklarla çıkıyorlar. Onlarda kendi çaplarında özel bir anı paylaştıklarını düşünüyorlar. Sadece bir kez ve sadece bir futbolcunun eşliğindeki çocukla ilgilendiğini gördüm. Başlarını okşayın, gülümseyin! İlaç olsun diye bile yok. Final maçında FİFA ve GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ başkanları başarı dilerken çocukların üzerinden uzanıp tokalaştılar. Tavır aynı. Çocuklar figür olarak oradalar. Dostlar alışverişte görsün mantığı...

10 Temmuz 2010 Cumartesi

AYLAR SONRA
Aylar sonra nihayet Ziyanın da yapacak başka işi yokmuş ki salona asılacaklara el atabildik. Fena olmadı. Güzel oldu da denilebilir. Ablamın tezhip ve minyatür çalışmaları ile Yektanın ebrusunu ve tabiiki olmazsa olmazlardan aynamızı astık. Çaya kahveye gelebilirsiniz. Balkonumuz da çok güzel. Harika ve kocaman ORİON ve KİPA tabela manzaralı. Manzaramız eşsiz. Arkadaşlar Çorluda dağ tepe yok. Orman yok. Yani keyifle izliyeceğiniz yaprakların yeşermesi, kızarıp sararması, ayın önce ışıklarını göndererek ardından olanca haşmetiyle dağın ardından ortaya çıkması yok. Sadece ORİON ve KİPA var. Çiçek bile yok doğru düzgün. İkliminden olsa gerek. Bu hem iyi hem de değil. Yani bahar aksırıkları yok. Ama baharın neşesi de yok. Off zaten yaz geldi. İlaç için arasan bir ağaç gölgesi YOK!

28 Haziran 2010 Pazartesi

YAĞMUR
Yağmurun sesineeee baaak diye başlayan Erkin KORAY şarkısını söylemek vardı bugün ama olmadı olamadı. Aylar sonra temizlik zafiyetinden tül perdeye dönmüş pencerelerimi sildim. ...Ve bilin bakalım ne oldu? Çok mu zor? Yağmur yağdı hem de ne yağmur. Keşke tül perde halleri dursaydı. Akşamda yağmurun ıslağından ya da bilmem nesinden kaçan sivrilerin istilasına uğradık. Tombul tombul etrafımızda dolaşıyorlar. Bir terör estirdik. Ziya bir yandan ben bir yandan sıra sıra sivrisinek ölüleri. İnanmayan gelir ve elektrik süpürgesinin içindeki ölülerini sayar. Şimdide korkudan pencereleri açamıyoruz. Sineklik şart oldu.

27 Haziran 2010 Pazar

YEŞNESİZ OLMAK ÇOK SIKICI
Kızımı yanımda istiyorum. Tatil oldu ama hala yeterince görüşemedik. Kampmış eh itiraf edeyim aslında ben de kampa gitmesini çok istiyorum ama özlüyorumda.. Hem de çokçok.
Ne biçim bir pazar günü bu? Tadı tuzu yok. Bir ay daha böyle

7 Mart 2010 Pazar

OOOOOOOOOOOOOOOOOoooooooooooooooooooooooooooooooooo
Ooooooooooo çok uzun zaman olmuş. Tembelliğimin tescili gibi değil mi? Aslında yazmayı başaramadığımdan. Bu arada yeni dönem başladı. Çerkezköy ve Çorlu MYO'da derslere başladım. Çorluda mat. Çerkezde Yaşam becerileri dersleri. Derslerim keyifli geçiyor. En azından benim için öyle. Arka planı öğrencilerim söyleyebilir. Öğrencilerim çok tatlılar. Onlara çok alıştım.

23 Şubat 2010 Salı

HAYAT BAYRAM OLSA

HAYAT BAYRAM OLSA
Yarın-23 Şubat 2011 Perşembe-yeniden Çerkezköy MYO ve Yaşam Becerileri dersi. Seviyorum bu dersi. Ders demek yanlış gelse de öyle. Oradaki öğrencilerimi de seviyorum. Çok güzel paylaşımlarımız oluyor. Tartışıyoruz, birbirimizi anlama üzerine çalışıyoruz.
Bana kolay gelsin.

6 Şubat 2010 Cumartesi

Nazmiye
Yıllar önce İskenderun lisesinde görev yaparken aynı zamanda ablam da Maraş YİBO'da görevdeydi. Şu an anımsamıyorum nedenini, sınava girecekti YİBO öğrencileri. Kimilerini aileleri sınav bölgesine ulaştırmıştı. Kimilerini ise hiç kimse. Ablam konuyu anlatınca ben bir öğrenciyi İskenderunda sınava girebilmesi için destekleyebileceğimi belirtmiştim. Öğrenci İskenderuna geldi. Ablam getirmişti. Sahile dolaşmaya gittik- İskenderunun popüler gezinti bölgesi-denize daldı gözleri. Saatlerce denizi seyretti. Hiç bir şey yemek ve içmek istemedi. Denizi ilk kez görmüştü. Sınavı kazandı. Şu an nerede bilmiyorum. Adı başlıkta yazılı
BEN DE TATİL YAPICAM
Tatil bitti. En kötü yanı, çalışmıyor ya da emekli iseniz tatil yapamıyorsunuz. Çünkü uzaklaşacağınız bir işiniz yok. Okullar açılıyor. Ben yine kızımı İstanbula gönderip kendim haftanın iki günü meslek yüksek okulunda derslere devam edeceğim. Bunun elbette ki iyi bir yanı var. Mum dibine ışık versin mantığı ile gelen mutluluk. Gençlerin elinden tutmak gerek.

Bugün ilk

FARMVİLLE

Bugün uzun süredir uğraştığım çiftliğimden uzaklaştım. Önceleri aptal çiftlikti benim için ama sonra çok sevdiğim tarım işlerinin sanal bir versiyonu ve sonunda bağımlılık gibi bir şey.

Aslında hiç te öyle sanıldığı gibi tu kaka bir şey değil. Ben o çiftlikte çok dinlendim düşünmeye vaktim çok oldu ama asla okumaya değil. Sağaltma dönemi bitti, çiftlik misyonunu tamamladı. Çok ta iyi oldu. Yetişkinler dikkat çocuklarınız bağlanabilir!!!!!!!!!!!!!!!!!!