2 Eylül 2014 Salı

BİR KÜÇÜCÜK MÜZECİK-9
Rahmi M. Koç Müzesi

Cunda adasının merkezinde; Taksiyarhis kilisesini bahçesindeki evde yaşayan teyzenin bezgin hallerle pencereden attığı koca anahtarla açıp görülebiliyorduk. Rahmi Koç vakfına geçici tahsisle devredilen kilise temizlenmiş, paklanmış. Oyulmuş gözlerle bekleşen freskler, sağı solu kazınmış duvarlar yenilenmiş, tavana kadar falanca buradaydı yazıları silinmiş. İçi dışı sıvanmış, mamur hale getirilmiş. 
Bu kadar işlem gören kilise sanki yeni yapılmış, yeniden doğmuş gibi tüm azametiyle tam ortasında durarak Cundayı denetliyor. Bu kilisenin perişan hallerini gören biriyim. Yenilenme projelerine eski formu bozuldu ne oldu böyle diyenler; ben sanat tarihçisi değilim. Sadece toplama çıkarma yaparım, restorasyondan vatandaş olarak anlarım. İyi olmuş diyorum.
Taksiyarhis kilisesi=Rahmi Koç müzesi, Koç ailesinin;Metropolitanda sponsor oldukları salona KOÇ FAMİLY diye yazmışlar, tüm köklü sanayi kuruluşları gibi sanata, kültüre destekle ayakta kalabileceklerini bilerek yaptıkları işlerin bir parçası.
Giriş katında kilisenin dünü, bugünü bilgileri yer alıyor. 
Belli bir teması olmayan müzede ille de bir tema belirtilecekse denizcilik diyebilirim. 
Sanayide kullanılan buhar makineleri, çeşitli gündelik eşyalar, dikiş makineleri, atlı arabalar;en çok ilgimi çekenler, sağlık gereçleri, maket tren ve gemiler sergileniyor. Kilisenin mahzeni kalın şeffaf akrilik ile örtülüp içine amforalar yerleştirilmiş. 
Koca koca insanlar üzerinde pıtır pıtır yürüyor ama ben zorla, ayağımı sürüye sürüye, milim milim gidip en kısa sürede hemen yanında sergilenenlerin arasından kendimi betona attım. Betonu sevmiyoruz ama beni ölmekten(!) kurtardı.
İkinci kat oyuncak galerisiymiş.
 
Çıktım. Amanınnn çıkmaz olaydım mı desem ne desem bilemedim.
 
Birkaç oyuncak tren ve ahşap oyuncak ile iki küçük köşe dışında Meral Urcun ve Lale Doruk adında iki gezgin kadının seyahatlerinde gittikleri ülke bebeklerini evde koyacak yer bulamayınca mı başka sebeple mi bilinmez buraya getirdiğini gördüm.  
Ayyy ne kötüyüm, bana bir şey ifade etmedi diye tu kaka dedim. Ayıp oldu sanırım. Bebek sunumları belki çocuklara uzak ülke folklorü hakkında bilgi veriyordur.
Bir de Barbie bebek köşesi var. Bakın burada mühim bir şey öğrendim. Barbie bebekleri, Ruth Handler adında bir anne çocukları Barbara ve Kenneth için yapmış.
Müzenin epiciği bu kadar.

Giriş ücreti sanırım beş lira. Öğretmen ve öğrencilere ücretsiz.
http://taksepetikoluna.blogspot.com.tr/2014/07/basligi-kendinden-ayvalik-yaz.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder