16 Ekim 2014 Perşembe


BİR KÜÇÜCÜK MÜZECİK-10
Selanik Atatürk Evi Müzesi

Selaniğin bize karışık gelen sokaklarında konsoloslukla sırt sırta duran Atatürk evini bulup ağır demir kapıdan süzülerek içeri giriyoruz. Bayram nedeniyle çok fazla Türk turist var. Neyse ki onlar biraz gecikmişler.
 
Aksi halde çıkışta gördüğümüz bu kalabalık topluluğun yaptığı gibi kapıda epeyce beklememiz gerekecekti.
 Yenilenme çalışmaları yapılan ev 1953 yılında müze olarak açılıyor. Bu tarih Atatürkün Etnoğrafya müzesindeki naaşının Anıtkabir götürüldüğü tarihtir. Selanik belediyesi Cumhuriyetin 10. yılında Türk-Yunan dostluğunun göstergesi olarak evin duvarına Atatürk'ün bu evde doğduğunu belirten mermer bir parça yerleştirmiş. Gittiğimizde biz göremedik. Belki de dikkat etmemişizdir. Müze ilk kurulduğunda sergilenmesi için Dolmabahçe ve Topkapı saraylarındanAtatürkün kullandığı eşyalar ve giysilerden örnekler gönderilmiş. 2012 yılında başlatılıp bitirilen restorasyonun ardından o eşyaların orijinal olmadığı iddiasıyla kaldırıldığını ve mutfak dışında hiç bir bölümde tefriş olmadığını görüyoruz. 
Düz duvarlar, 
soğuk ışıklar 
ve 
çeşitli bilgilenme panolarıyla sempatiden uzak bir müze. 
Bilgilenme panolarında mübadele, Atatürkün yaşamı, 
Cumhuriyetin kuruluşu gibi temalara yer verilmiş. En üst kattaki odaların birinde Atatürk'ün mumdan yapılı heykeli var. 
Heykelin bulunduğu oda epeyce kalabalık. Herkes bir diğerini uzaklaştırıp heykelle fotoğraf çektirmek istiyor. 
Atatürkün doğduğu oda..
Mülkiyeti Türkiyeye ait olan konsolosluk bahçesindeki ev ziyaretçilerle dolup taşıyor. 
Bahçede solda gördüğünüz nar ağacının Ali Rıza Efendi tarafından dikildiğine dair bir not var. Kim bilir belki de öyledir.
Doğrusu Cumhuriyetin kurucusunun, önderin müze evinde ona hayran minikler için bir etkinlik göremedim. Belki yakın tarihte düşünür yaparlar. Müze çalışmasının benim açımdan gayet başarısız olduğunu söylemekle beraber Selanik'e gidip burayı görmeden olmaz diyorum.
Aşağıdaki fotoğraflarda müzenin tadilattan geçirilmeden önceki halinden fotoğraflar görüyorsunuz. Yazık ki ne odalardaki eşyalar ne de kullandığı kişisel eşyaları artık müzede değil. 
 


  Yakın tarihimizde bu evi kullanıp halkı kışkırtarak binlerce canımızın canını yakanlar rahat uyuyamasınlar. Günümüzde hala var olan bu tür kışkırtıcılara umarım bir daha fırsat çıkmaz. 
Müze Pazartesi günleri hariç istisnasız her gün saat 10:00-17:00 arası açık ve ücretsiz geziliyor.

2 yorum:

  1. Sayın Ayşe Özek, gezip gördüğünüz yerlere ilişkin bir yandan kolay okunabilir ve bir yandan da yeterince ayrıntılı kritik noktalarda fotoğraflarla süslenmiş gezi notlarınız için yürekten teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Füsun Hanım çok teşekkür ederim. Bana güç verdiğinizden emin olun.

      Sil